Son zamanlarda, Sam Altman'ın Elon Musk'ı OpenAI'nin kurulumu ve geliştirilmesi için yatırım yapmaya ikna ettiği eski e-postalar gün yüzüne çıktı.

16 Kasım'da Elon Musk'ın hukuk ekibi, Ağustos ayı başlarında San Francisco mahkemesine sunulan Sam Altman ve OpenAI'ye karşı yeniden dava açma çerçevesinde yeni belgeler sundu. Belgeler, şu anda 157 milyar dolar değerinde olan yapay zeka alanındaki şirketin kuruluş sürecini, Altman'ın Musk'a 2015 yılında şirketin kurulması fikrini önerdiği ilk yazışmayı içerecek şekilde, esasen açıklamaktadır.

Belgelere göre, Mart 2015'in başında Musk, ABD hükümetine yapay zeka geliştirilmesinin güvenli bir şekilde yönetilmesi gerekliliğini vurgulayan bir açık mektup hazırladı. Bu mektubu okuyan Altman, "fırsat" gördü ve Musk ile e-posta yoluyla iletişime geçmeye karar verdi.

"İnsanlığın yapay zekanın gelişimini önleyip önleyemeyeceği üzerine çok düşündüm. Cevabın kesinlikle hayır olduğunu düşünüyorum", - yazdı Altman. "Eğer bu kaçınılmazsa, bunu ilk yapanın Google dışında biri olması mantıklı görünüyor."

Altman, Y Combinator adlı yatırım fonunun, bir zamanlar yönettiği, "Yapay Zeka için Manhattan Projesi" başlatıp başlatmaması gerektiğini düşündü. Ardından, yeni proje için yaklaşık 50 en iyi uzmanı işe almayı önerdi; bu proje "bir sivil toplum kuruluşu aracılığıyla dünyaya ait olacak, ancak üzerinde çalışan insanlar, eğer proje başarılı olursa, bir girişimle karşılaştırılabilir bir ödül alacaklar."

"Belki bunu tartışmak gerekir", - diye yanıtladı Musk.

Bir ay sonra Altman, yapay zeka laboratuvarıyla ilgili ayrıntılı beş maddelik bir teklif içeren yeni bir mektup gönderdi. Öncelikle, organizasyonun misyonu ilk evrensel yapay zekanın oluşturulması ve bunu bireylerin yeteneklerini genişletmek için kullanmaktı, "en güvenli geleceğin dağıtılmış versiyonu" burada güvenlik ana öncelik olmalıydı.

Altman ayrıca ideal bir başlangıç ekibinin 7-10 kişiden oluşması ve zamanla büyüyerek Mountain View'daki evinden çalışması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Elon Musk, Bill Gates, Pierre Omidyar, Dustin Moskovitz ve kendisi de dahil olmak üzere 5 kişilik bir yönetim kurulu önerdi.

"Teknoloji Vakfa ait olacak ve tüm dünyanın yararına kullanılacaktır. Belirsiz konularda beş kişi olarak oylama yapacağız. Araştırmacılar önemli bir finansman alacak, ancak bu, yarattıkları şeyle bağlantılı olmayacak. Bu, bazı çatışmaları ortadan kaldıracaktır. Hangi modellerin açık olması gerektiği ve hangilerinin olmaması gerektiği konusunda sık sık tartışacağız. Bir noktada, grubun bir kişi tarafından yönetildiğini anlayacağız, ancak bu kişinin yönetim kurulunda olmaması gerekiyor," diye yazdı Altman bir mektupta.

Altman, projenin başarılı bir şekilde gelişmesi için Musk'ın ayda bir kez gelip anahtar çalışanlarla doğrudan iletişim kurması gerektiğini düşündü. Ayrıca, yalnızca Amerikalı milyarderin ismine ihtiyaç duyan bir plan hazırladı. "Her şey hazır olduğunda, bunu şöyle bir mesajla duyuracağım: 'Artık bunu yaparken, dünyanın güvenliğini sağlamak için gereken kısıtlamalar hakkında çok düşündüm' ve sonunda, abone olursanız mutlu olacağım," diye yazdı Altman.

"Her şeye katılıyorum", - diye yanıtladı Musk.

Bu yazışmadan sonra OpenAI doğdu.

Musk'ın avukatları, Altman'ın "Tesla'nın CEO'sunu mali kaynaklarını ve bağlantılarını kullanmaya ikna etmeye çalıştığını" vurguladığını belirtti. Ayrıca, Amerikalı milyarder, Microsoft'u da davalılar listesine ekledi ve OpenAI'yi yazılım devine "fiili bir birleşme" yapmakla ve AI alanında rekabet karşıtı faaliyetlerde bulunmakla suçladı.

Taraflar henüz durumu yorumlamadı.

2018'de Musk, "AI nükleer silahlardan daha tehlikeli olabilir" diyerek OpenAI'nin yönetim kurulundan ayrıldı. Bunun ardından, kurucu ortağı olduğu şirketi kar peşinde koşmak ve insanlık yararına olan ilk misyonundan sapmakla defalarca eleştirdi. Şubat ayında OpenAI'ye karşı dava açtı, ardından davayı geri çekti, Ağustos'ta ise tekrar dava açtı.

Business Insider'a göre, Microsoft, OpenAI'nin en büyük yatırımcısı olup, 13 milyar dolarlık yatırımları bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda şirket, ChatGPT'yi geliştiren şirketteki konumunu kademeli olarak güçlendirdi.