Son zamanlarda, Openledger platformundaki OPEN Token'ı derinlemesine araştırdım ve tasarımında hem dikkat çekici noktalar hem de üzerinde durulması gereken bazı sorunlar olduğunu keşfettim. Bu token'ın mekanizmasını objektif bir şekilde değerlendirelim.
OPEN Token'ın konumu, saf bir spekülasyon aracı değil, pratik bir token olarak belirlenmiştir. Openledger ekosisteminde çoklu roller üstlenmektedir: işlem ücretlerinin ödeme aracı olarak, kullanıcılar verileri yüklerken, modelleri eğitirken veya çıkarım talepleri başlatırken OPEN'i gas ücreti olarak ödemek zorundadır; aynı zamanda, yönetişim token'ı olarak, sahipleri gelecekteki zincir üzerindeki önerilere ve parametre ayarlamalarına katılabilir; ayrıca, OPEN çeşitli katılımcıların kazançlarının hesaplamasında da kullanılır, bunlar arasında veri sağlayıcıları, model geliştiricileri ve düğüm dağıtıcıları bulunmaktadır.
Önemli bir not olarak, Openledger Vakfı, ekosistemin gelişimini teşvik etmek için OPEN Token'ını kullanmaktadır; örneğin, erken aşama projelerin kuluçkalanmasını desteklemek, katkıda bulunanları ödüllendirmek ve hackathonlar gibi etkinlikler düzenlemek gibi. Bu tasarım, Token'ı platformun temel ekonomik modeline derinlemesine entegre etmektedir; teorik olarak kullanımın artması daha büyük bir talep getirecektir.
Openledger'ın bir yenilik noktası, zincir üzerindeki atıf mekanizmasıdır. Sistem, her bir katılımcının katkılarını kaydeder; bu, veri yükleme, model ince ayarı ve çıkarım çağrısını içerir. Örneğin, bir veri seti yüklediyseniz ve bu veriler yaygın olarak kullanılan bir modelin eğitiminde kullanıldıysa, modelin her çağrısında belirli bir oranda geri dönüş elde edebileceksiniz.
Ancak, bu mekanizmanın iyi bir kapalı döngü oluşturup oluşturamayacağı henüz gözlemlenmelidir. Katılımcılara net teşvikler sağlasa da, veri kalitesi kontrolü, model performans değerlendirmesinin doğruluğu ve uzun vadeli sürdürülebilirlik gibi bazı zorluklarla da karşılaşabilir.
Genel olarak, OPEN Token'ın tasarımı Openledger ekibinin işlevsel, net bir şekilde teşvik edici bir ekosistem yaratma çabasını göstermektedir. Ancak, aynı zamanda, gerçek uygulamada ortaya çıkabilecek sorunlara ve ekibin bu zorluklarla nasıl başa çıktığına yakından dikkat etmemiz gerekiyor. Hızla gelişen Web3 alanında, yalnızca sürekli olarak optimize edilen ve uyum sağlayan projeler gerçekten ayakta kalabilir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Son zamanlarda, Openledger platformundaki OPEN Token'ı derinlemesine araştırdım ve tasarımında hem dikkat çekici noktalar hem de üzerinde durulması gereken bazı sorunlar olduğunu keşfettim. Bu token'ın mekanizmasını objektif bir şekilde değerlendirelim.
OPEN Token'ın konumu, saf bir spekülasyon aracı değil, pratik bir token olarak belirlenmiştir. Openledger ekosisteminde çoklu roller üstlenmektedir: işlem ücretlerinin ödeme aracı olarak, kullanıcılar verileri yüklerken, modelleri eğitirken veya çıkarım talepleri başlatırken OPEN'i gas ücreti olarak ödemek zorundadır; aynı zamanda, yönetişim token'ı olarak, sahipleri gelecekteki zincir üzerindeki önerilere ve parametre ayarlamalarına katılabilir; ayrıca, OPEN çeşitli katılımcıların kazançlarının hesaplamasında da kullanılır, bunlar arasında veri sağlayıcıları, model geliştiricileri ve düğüm dağıtıcıları bulunmaktadır.
Önemli bir not olarak, Openledger Vakfı, ekosistemin gelişimini teşvik etmek için OPEN Token'ını kullanmaktadır; örneğin, erken aşama projelerin kuluçkalanmasını desteklemek, katkıda bulunanları ödüllendirmek ve hackathonlar gibi etkinlikler düzenlemek gibi. Bu tasarım, Token'ı platformun temel ekonomik modeline derinlemesine entegre etmektedir; teorik olarak kullanımın artması daha büyük bir talep getirecektir.
Openledger'ın bir yenilik noktası, zincir üzerindeki atıf mekanizmasıdır. Sistem, her bir katılımcının katkılarını kaydeder; bu, veri yükleme, model ince ayarı ve çıkarım çağrısını içerir. Örneğin, bir veri seti yüklediyseniz ve bu veriler yaygın olarak kullanılan bir modelin eğitiminde kullanıldıysa, modelin her çağrısında belirli bir oranda geri dönüş elde edebileceksiniz.
Ancak, bu mekanizmanın iyi bir kapalı döngü oluşturup oluşturamayacağı henüz gözlemlenmelidir. Katılımcılara net teşvikler sağlasa da, veri kalitesi kontrolü, model performans değerlendirmesinin doğruluğu ve uzun vadeli sürdürülebilirlik gibi bazı zorluklarla da karşılaşabilir.
Genel olarak, OPEN Token'ın tasarımı Openledger ekibinin işlevsel, net bir şekilde teşvik edici bir ekosistem yaratma çabasını göstermektedir. Ancak, aynı zamanda, gerçek uygulamada ortaya çıkabilecek sorunlara ve ekibin bu zorluklarla nasıl başa çıktığına yakından dikkat etmemiz gerekiyor. Hızla gelişen Web3 alanında, yalnızca sürekli olarak optimize edilen ve uyum sağlayan projeler gerçekten ayakta kalabilir.