Bir yatırımcı olarak, piyasanın dalgalanmalarını derinden hissediyorum. Geçen yılın zirve döneminde, yatırım portföyümün değeri 270.000 gibi kıskanılacak bir seviyeye ulaşmıştı. Ancak, piyasa her zaman pürüzsüz gitmiyor. Bu yıl Eylül ayında, ciddi bir sınavdan geçtim ve yatırım değerim aniden 65.000'e düştü, bu kesinlikle hayal kırıklığı yaratan bir dip noktasıydı.

Ama birçok deneyimli yatırımcının da dediği gibi, pazarın her zaman bir işleyiş kuralı vardır. Yatırımlarım dip noktasına ulaştığında, bunun bir dönüş noktası olabileceğini hissettim. Gerçekten de, piyasa iyileşmeye başladı. Sadece ulusal bayramın iki günü içinde, yatırımlarım hızla 180.000'e geri yükseldi, bu hızlı toparlanma bana güvenimi yeniden kazandırdı.

Bu inişli çıkışlı deneyimi gözden geçirirken, yatırım stratejime devam etmeye karar verdim. Sonuçta, kolayca pes edersek, sadece gelecekteki potansiyel kazançları kaçırmakla kalmayacak, aynı zamanda en zor zamanlarda katlandığım sınavı da boşa harcamış olacağım. Bu deneyim ayrıca bana yatırım pazarının sadece paraya değil, aynı zamanda sabra ve kararlılığa da ihtiyaç duyduğunu derinlemesine anlamamı sağladı.

Gelecek hala belirsizlikle dolu olsa da, zamanın her şeyi kanıtlayacağına inanıyorum. Pazarın döngüsel dalgalanmaları normdur ve gerçek yatırım bilgeliği, zorluklar karşısında sakin kalmak ve fırsatlar geldiğinde kararlı bir şekilde hareket etmektir. İster yeni başlayan ister deneyimli olsun, herkes şunu unutmamalıdır: Yatırım bir maraton, kısa süreli bir sprint değildir.